5 Ocak 2020 Pazar

Hoş geldin 2020!

Yeni yılımıza girmiş bulunuyoruz. Yani 2020. Ben küçükken bu yıllara ulaşabileceğimize inanmıyordum.
Ya da ulaşsak bile uzaylılar filan olur diye düşünüyordum çocuk aklımla işte.
İyisiyle, kötüsüyle, acısıyla, kahkahasıyla, gözyaşıyla ve bolca hasretle geçen bir yıl oldu benim için. Son yıllarda sevdiklerimi toprağa teslim ediyorum. Geldiğimiz yer orası değil miydi sahi?
Topraktan yaratılırken tekrar oraya gitmek neden bu kadar acı veriyor?
Hepimizin sonu zaten bir avuç toprak değil mi? Bunları bilsek de üzülmemek elde değil.
Şu fani dünyadan tek isteğim sadece sevdiğim insanların sağlıklı olması ve onların acısıyla imtihan olmamak.
Şu an için yeni yılımız güzel geçiyor, bunları bir pazar günü kahvaltı sonrası çayımı yudumlarken yazıyorum.
Peki ne oldu şimdi? Zaman nasıl bu kadar hızlı geçiyor? 
Yıllar bu kadar çabuk geçerken bizden neyi götürüyor?
Bize ne getiriyor?
Ne katıyor ruhumuza bedenimize?
Daha yavaş geçsen olmaz mı zaman?
Çünkü ben daha çok anı biriktirmek istiyorum sevdiklerimle.
Çünkü ben daha anne olacağım, teyze olacağım.
Çünkü ben daha çok çalışacağım, geleceğim için.
Çünkü ben daha çok seveceğim, insanları çiçekleri hayvanları.
Çünkü ben daha çok seveceğim yaşamayı, hayatı.

Bu yıl bize güzel gelir mi dersiniz? 
Hoş geldin 2020!